Genel seçimlerin ardından Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) değişim tartışmaları hız kazanmıştı. Genel başkanlığa adaylık için öne çıkan isimlerden CHP Grup Başkanı Özgür Özel, 15 Eylül Cuma günü resmi olarak adaylığını açıkladı.
Açıklaması sırasında, genel seçimlerin ardından izlenen politikalara ilişkin parti yönetimini eleştiren Özel, “Alınan sonuca bahaneler üretti, yenilginin sorumluluğu üstlenmedi. Güven duygusunu yitiren seçmenimiz duygusal kopuşa sürüklendi. Parti yönetimi bu durumu tespit etmek yerin kırılmaya gözden gelmeyi tercih etti” dedi.
Özel’e ilk destek İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu‘ndan geldi. Sosyal medya hesabından Özel’e tebrik mesajını ileten İmamoğlu açıklamasında, “CHP değişirse Türkiye değişir. Türkiye’nin değişimi için yola çıkan Özgür Özel’e ve yol arkadaşlarına başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.
“KONUŞMA CHP EKOSİSTEMİNE YAPILDI”
Özgür Özel’in açıklamalarını Cumhuriyet’e değerlendiren Siyasal İletişim Uzmanı Doç. Dr. Berk Esen, “Konuşmasında öne çıkan birkaç nokta var. Geçtiğimiz dönemde CHP’nin kamuoyunda çok eleştirilen politikalarına değindi. Yanlış şekilde seçilen danışmanların genel başkan yardımcılarının önüne geçtiği ve kayıtdışı siyasetin önünün açıldığını söyledi. Vekil listelerinin yanlış belirlendiğini de söyledi. Partinin sokaktan uzaklaşarak sağa kaymasını eleştirdi. Seçimlerden sonra seçmenden özür dilenmediğini dile getirdi. Bu konuşmanın kamuoyundan çok CHP ekosistemine yapıldığını düşünüyorum” diye konuştu.
İMAMOĞLU’NUN 3 AŞAMALI PLANI…
Özgür Özel’in konuşmasında ikircikli bir pozisyon aldığını öne süren Esen, “Belki parti iç kurullarında bu eleştirilerini gündeme getirmiş olabilir ama biz kamuoyu olarak bu eleştirileri ilk kez duyduk. Özgür Özel çok uzun süredir Kılıçdaroğlu ile yol yürüyen bir isim. Eleştirdiği bu kararların pek çoğunun altında imzası var” sözleriyle Özel’i eleştirdi.
Berk Esen, CHP genel başkanlığı için adı geçen isimlerden İmamoğlu’nun, göreve talip olmamasını ise şöyle değerlendirdi:
Esen, “İmamoğlu üç aşamalı bir siyasi plan izleyecek” dedi ve şöyle devam etti: “Bunlardan ilki Özgür Özel’in CHP genel başkanı olması. Özgür Özel’in daha etkin işleyecek bir ittifakı oluşturacağını düşünüyor. Burada İYİ Parti öne çıkacak Altılı Masa kurularak yapılan hataların tekrarlanmamasını umuyor. Oluşacak yeni ittifakın İstanbul’da kendisini ortak aday olarak destekleyeceğini düşünüyor.”
“ERDOĞAN’I İKİNCİ KEZ YENEREK…”
Yerel seçimlerde yeniden İstanbul Büyükşehir Belediyesi‘ni kazanması halinde İmamoğlu’nun, Erdoğan’ı ikinci kez zor koşullarda mağlup ederek Cumhurbaşkanlığı seçimi için doğal bir aday haline geleceğini belirten Esen, “CHP genel başkanlığına aday olmak için İBB başkanlığını bırakacak ve belediye meclisi AKP çoğunlukta olduğu için AKP’li bir isim belediye başkanı seçilecekti. İstanbul’u AKP’ye bırakarak muhalif kamuoyundan tepki almak istemedi. Bunun da ötesinde İmamoğlu, ana muhalefet partisi liderliğinden ziyade kendisine icracı bir pozisyonu layık görüyor” dedi.
“MUHARREM İNCE’DEN DAHA GÜÇLÜ”
Özgür Özel’in Muharrem İnce‘ye nazaran Kılıçdaroğlu’nun karşısında daha güçlü bir aday olduğunu ifade eden Esen, “Özgür Özel CHP örgütünün çok yakından tanıdığı bir isim. En azından 50-55 milletvekilinin Özel’i desteklediğine dair haberler yapılıyor. Fakat altı ay içinde yerel seçimlere gidilecek ve seçimlerde aday olmak isteyenlerin yolu genel merkezden geçiyor. Bu yüzden Kılıçdaroğlu hala öne çıkan bir isim. Bütün örgütün tanıdığı ve aslında örgütte bulunan pek çok kişiye o koltuğa oturtan kişi de Kılıçdaroğlu. Birçok il ve ilçe başkanı Kılıçdaroğlu ile hareket etmeyi kendi siyasi kariyeri açısından daha faydalı bulacaktır” diye konuştu.
“ÜMİT ÖZDAĞ İLE YAPILAN PROTOKOL KAMUOYUNDA KÖTÜ KARŞILANDI”
Muhalif kamuoyunun giderek artan bir oranda değişim beklediğini öne süren Esen, sözlerine şu ifadelerle son verdi:
“Kılıçdaroğlu genel başkanlık koltuğunda oturduğu süre boyunca ciddi bir seçim başarısı elde edemedi. 2023 seçimlerinde çok uygun koşullarda olmasına karşın seçimde mağlup olarak ciddi bir destek kaybetti. Altılı Masa’yı toplaması ile elde ettiği bir prestiji vardı ancak seçimden sonra bu ittifak dağıldı. Ümit Özdağ ile yapılan protokol CHP tabanında çok kötü karşılandı. Bu tabloda Kemal Kılıçdaroğlu’nun artık kamuoyu nezdinde ciddi bir güce ulaşması zor görünüyor.”
